Münih Güvenlik Konferansı Başkanı Wolfgang Ischinger, stratejik konumuyla tüm Batı’nın barış ve güvenliği için büyük önem taşıdığına vurgu yaptığı Türkiye’nin NATO’da kalmaya devam etmesini temenni ettiğini söyledi.
Münih Güvenlik Konferansı (MSC) Başkanı Wolfgang Ischinger, Türkiye’nin Batı’nın güvenliği ve barışı için çok önemli bir role sahip olduğunu belirterek, “Türkiye’nin, İngiltere’nin AB’ye yaptığı gibi, benzer bir yola gitmesini, bizlere ‘Hadi hoşça kalın’ demesini istemem” dedi.
Ischinger, Yabancı Gazeteciler Cemiyeti (VAP) üyeleriyle video konferansı yoluyla düzenlediği sohbet toplantısında, 18-20 Şubat 2022’de düzenlenecek Münih Güvenlik Konferansı gündemi ve konukları hakkında bilgi verdi, güncel gelişmelere ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.
2008’den bu yana konferansın başkanlığını yürüttüğünü, bu süre zarfında uluslararası alanda pek çok krize tanıklık ettiğini söyleyen deneyimli Alman diplomat, “Ancak günümüzdeki gelişmeler, geçmişte yaşadıklarımızın toplamını gölgede bırakıyor. Ben, aynı anda, pek çok krizin eş zamanlı geliştiği böyle bir süreci hatırlamıyorum” diye konuştu.
Ukrayna konusunda endişelerini dile getiren Ischinger, Avrupa hükümetlerinin adeta gözlemci gibi olayları seyretmekten artık vazgeçip, geç de olsa harekete geçmiş olmalarının memnuniyet verici olduğunu söyledi.
“Türkiye aramızda kalmaya devam etmeli”
MSC Başkanı Wolfgang Ischinger, DW Türkçe’nin soruları üzerine, Türkiye’ye ilişkin de dikkat çekici değerlendirmelerini aktardı.
Batılı ülkelerle Ankara arasında son dönemde yaşanan krizler ve görüş ayrılıklarına rağmen, Türkiye ile “mümkün olduğu ölçüde yakın ilişkilerin sürdürülmesinin önemli olduğunun” altını çizen Ischinger, “Ben tüm farklılıklar ve güçlüklere rağmen, Türkiye’nin aktif bir NATO üyesi olarak aramızda kalmaya devam etmesini tercih ederim. Üyelik müzakereleri, gelinen noktada, pek çok farklı nedenden ötürü, ileriye ötelenmiş olsa da, AB’nin de Türkiye ile ilişkilerini korumaya devam etmesi gerektiği görüşündeyim” dedi.
AB’nin uluslararası alanda daha aktif olması için, Türkiye ile yakın işbirliğinin önem taşıdığını söyleyen Ischinger, “Biz Avrupa olarak aktif Yakın Doğu, Ortadoğu ve İran politikaları yürütmek istiyorsak o zaman bunu bir partnerimiz olarak Türkiye ile birlikte çok ama çok daha etkin bir şekilde yapabiliriz. Bu Türkiye’nin önemli bir rol oynadığı Batı Balkanlar için de geçerli” görüşünü aktardı.
Ischinger’in Türkiye endişesi
Diplomasi yoluyla Türkiye ile derin görüş ayrılıklarının yumuşatılabileceğini savunan Ischinger, “Türkiye’nin, İngiltere’nin AB’ye yaptığı gibi, benzer bir yola gitmesini, bizlere ‘Hadi hoşça kalın’ demesini istemem. AB, önemli bir partner olarak Türkiye ile işbirliğini, mümkün olduğu ölçüde yakın bir şekilde, sürdürülmeli. Tabii ki Türkiye’nin, NATO ittifakında yer almaya devam etmesi sağlanmalı” temennisini dile getirdi.
Türkiye’nin Karadeniz’e kıyısı bulunan en büyük ülke olması nedeniyle de, Avrupa için büyük bir stratejik öneme sahip olduğuna dikkat çeken Ischinger, değerlendirmelerini şöyle tamamladı:
“Şu anda, Karadeniz’de ve etrafındaki bölgedeki güvenlikten daha büyük önem taşıyan bir şey yok. Karadeniz bölgesinin gerçekte taşıdığı büyük stratejik önem çoğu zaman Almanya’da çok hafife alınıyor Burada Türkiye çok, çok, çok büyük bir önem hatta merkezi bir öneme sahip ve umarım Türkiye tüm Batı’nın ve Avrupa’nın barış ve güvenliği için taşıdığı bu önemli rolü üstlenmeye devam edecek.”