Devam eden salgın koşulları altında yaklaşık 2 yıllık aradan sonra 6 Eylül’de okullarda tam zamanlı yüz yüze eğitim başladı. Aşılama tüm hızıyla devam etse de vaka sayıları da aynı hızla artıyor. Okullarda da durum farksız.
Okullar değil sınıflar karantinaya alınıyor
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), öğrencilerin koronavirüs testinin pozitif çıkması halinde okulların değil sınıfların kapanacağını duyurmuştu. Bir aylık eğitim döneminin sonunda 6 bine yakın sınıf karantinaya alındı ve bu sınıflarda yüz yüze yerine uzaktan eğitime geçildi.
Vaka sayıları bir türlü düşmüyor
MEB gerekli tüm tedbirlerin alındığını açıklamıştı. Sağlık Bakanlığı da öğrencilere yönelik karantina süresinin 14 günden 10 güne düştüğünü belirtmesine rağmen yeni vakaların önüne bir türlü geçilemiyor.
Veliler durum karşısında hep tepkili hem de kaygılı
Diğer yandan aileler de bu durum karşısında hem kaygılı hem de tepkili. DW Türkçe’ye konuşan Öğrenci Veli Derneği’den (Veli-Der) Ömer Yılmaz, bu süreçte herkesin kaygılı olduğunu söyleyerek, “Salgında alınamayan önlemler bu salgın miktarının artmasına neden oluyor. Bu bizi daha çok kaygılandırıyor. Buna dair bizim taleplerimiz vardı. Bu taleplerin hayata geçirilmesi elzem. Hayata geçirilmediği her vakit bu salgındaki artış devam edecektir” diyor.
Okullar için acil eylem planı hazırlanmalı
6 bine yakın sınıfın yaklaşık 155 bin öğrenciye denk geldiğini belirten Yılmaz’a göre, bu azımsanmayacak bir rakam. Ömer Yılmaz, aslında alınması gereken önlemlerin basit olduğunu belirterek şunları belirtiyor: “Bir an önce sınıfların seyreltilmesine yönelik ikili eğitim ve hafta sonunun değerlendirilmesi. Sınıfların dersliklerin havalandırılması, basit açılır bir yöntemle çift mekanizma yapılması. Hiç açılmayan pencerelerin işler hale getirilmesi. Çünkü çok yoksun bırakılmış okullar var. O okullarda acil eylem planı düzenlenerek bunlar yapılmalı.”
