Geçtiğimiz yılın temmuz ayında Türk Dünyası Yaz Okulu’nda Türk Dünyası’na seslenen TESAM Kurucu Genel Başkanı M. İlyas Bozkurt, Dünya’nın yeni bir döneme ve düzene geçiş yaptığını belirterek, bu yeni düzende var olmamızın birleşmemizden geçtiğini ifade etmişti.
Bozkurt, konuşmasında Orta Asya’ya dikkat çekmişti
Orta Asya’nın yer altı kaynakları bakımından çok önemli bir yer olduğunu söyleyen Başkan Bozkurt, şunları ifade etmişti; Dünyanın geleceğinde doğalgaz çok önemli olacak. Orta Asya da doğalgaz bakımında çok büyük rezervlere sahip. Dolayısıyla ya ABD yada Rusya-Çin ikilisi gelip o coğrafyaya musallat olacak. Bu gerçeği unutmamak lazım. Eğer Türk Birliği’ni kuramazsak tıpkı Orta Doğu’yu nasıl küçük küçük devletlere böldülerse, artık Kazakistan’dan üç dört devlet, Kırgızistan’dan iki devlet, yani ne çıkarabilirlerse Fergana Vadisi’ni bile devlet yapar bunlar. Onun için bu oyunlara gelmeyip uyanık olmamız gerekiyor. 200 milyon nüfusluk bir Türk Dünyası’nın birleşmesi demek dünyanın diğer süper güçleriyle aynı anda masaya oturmanız demek.”
Türkiye doğru pozisyon almak zorunda
Başkan İlyas Bozkurt, Türk Dünyası’nın çok kritik ve enteresan bir yer olduğunu söylemiş ve Türkiye’nin bundan sonra doğru pozisyon almak zorunda olduğunu ifade etmiş, “Eğer yanlış bir hatta geçersek, bundan sonraki 20-30 yıl bedelini hem biz hem de Türk Dünyası ödemek zorunda kalabilir.” şeklinde konuşmuştu.
Potansiyel var adım atmak gerekiyor
Diğer yandan Türk Dünyası Yaz Okulu’nda Türkiye’nin süper güç olma potansiyeline de değinen Başkan İlyas Bozkurt, şunları söylemişti: “Türkiye için konuşacak olursak, 80 milyon nüfus ve 700 milyar dolar civarında bir gayrisafi milli hasıla ile süper güç olma imkânımız yok. Diğer yandan diğer Türk Devletleri için de aynı durum geçerli. Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan var olan nüfusları ile çok ileriye gitme durumları yok. Ancak Türk Dünyası olarak bir birleşirsek, 200 milyon Türk’ün bir araya gelmesi demek. Birleşik devletler modeli altında bütün Türk ülkelerinin, gelenek görenekleriyle yaşamını sürdürebileceği bir yapı. Oluşturulacak birleşik devletler modelinde her ülkeye adil temsil hakkı verildiğinde ve bunun yanında bir Turan ordusu kurulduğunda, bu toprakların altındaki ve üstündeki zenginliklere kimse göz dikemez. Bu konuda Türkiye’nin müthiş bir tecrübesi var. Gerek teknoloji gerekse sanayi alanında dünya ile yarışır bir birikimimiz var. Türkiye’nin bu tecrübesi, Türk Dünyası ile birleşir ve “yedi devlet bir millet” gibi bir birleşik devletler modeli oluşturulursa tüm dünyada büyük bir güç haline gelir. Bu noktadan sonra ortaya çıkan güç size, ABD, Rusya, AB ve Çin’i masaya çağırıp yeni dünya düzeninde söz sahibi olma imkânı sağlar. Artık kimse sizi hesaba katmadan oyun kuramaz ve karar alamaz. Onlar o masaya gelince istedikleri planla gelsinler, biz Allah’ın adalet sıfatının yeryüzündeki gölgesi olarak, nizamı alem için, mazlumları korumak için o masada bulunalım. Bu birleşme isteği de bütün Türk Devletlerinde var. Ancak bir türlü kurulamıyor. Bunun sorgulanması lazım. Hemen yarın kurulamayacağını elbette biliyorum. Bunun için altyapı, planlama ve strateji gerekiyor. Ancak istendiği taktirde 10-15 yıl içinde kurulabileceğine de inanıyorum.”