6 Şubat depremlerinin ardından Kahramanmaraş, Adıyaman ve Hatay’da son durum ne?

6 Şubat zelzelelerinin ikinci yıldönümü. Sarsıntıların ikinci yıldönümünde yıkımların en ağır yaşandığı Adıyaman, Hatay ve Kahramanmaraş’a Bağlantı Bakanlığı’nın düzenlediği bi seyahatle gittim. Üç gün sürecek olan seyahatin iki gününe katıldım. İletişim Bakanlığı, bölgeye yerli ve yabancı basın mensupları, toplamda yüzün üzerinde gazeteci bölgeye götürdü. Düzenlenen seyahatte sırf yapılanlar anlatılmadı, halk sorunlarını lisana getirdi. Ancak birebir vakitte tahlil süreci de konuşuldu. Önemli bir inşa sürecinden bahsedildi. Natürel ki bu sürecin eleştirilecek tarafları de var. O devirden itibaren yapılacaklarla ilgili çeşitli tenkitler var. Fakat şunu gördük; bilhassa Adıyaman’da ve Kahramanmaraş’taki birtakım kısımlarda yeni konutların imal süreci çok süratli ilerlemiş. Adıyaman’da birinci gittiğimiz yerlerden biri İndere Kalıcı Sarsıntı Konutları oldu. Ayrıyeten Örenli Kalıcı Afet Konutları’nı da ziyaret ettik. İndere Konutları, Adıyaman’ın zirve bölgesinde, yüksek ve sağlam tabana inşa edilmiş. Yaklaşık 65 bin kişinin yaşayacağı, içinde yedi okul, sıhhat merkezleri ve çeşitli hayat alanlarının bulunduğu dev bir yapılaşma kelam konusu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2025’in sonunu gaye olarak göstermişti. Lakin bilhassa Adıyaman’daki İndere bölgesinde konutların yaz sonunda tamamlanacağı söz edildi. Pekala, her şey konut mu? Maalesef, ömrün devamı için konutlara gereksinim var. Zira hâlâ konteyner kentlerde yaşayan beşerler var. Sayıları azalsa da yaklaşık iki yıldır konteynerde yaşayan depremzedeler bulunuyor. O insanların yeni yuvalarına kavuşması için bu afet konutları büyük kıymet taşıyor. Yıkımın maddi boyutunu onarmak ve yeni ömür alanları inşa etmek zorundayız. Yıkım çok büyüktü. On bir vilayet etkilendi. On binlerce bina yıkıldı ve 50 binden fazla vatandaşımız hayatını kaybetti. Hâlâ kimliği belirlenemeyen kayıplar var. Zira zelzele, büyük bir kaos ortamıdır. Bu kaosu düzenleyebilirsiniz fakat birtakım belirsizlikler kalabilir.

İndere’de yaklaşık 65 bin kişinin yaşayacağı bir alan oluşturuluyor. Bu, neredeyse Adıyaman nüfusunun beşte biri demek. Yaz sonunda konutlar teslim edilmeyi planlanıyor. Bu çok süratli bir süreç. Fakat bundan sonrası için ne yapacağız? İşte asıl sorun bu. Depremzedelerin barınma sorunu çözülmeye çalışılıyor lakin gelecekte misal felaketlere karşı ne kadar hazırız? Bilhassa Marmara Bölgesi ve İstanbul için ne yapmalıyız? Zira İstanbul ve etrafında büyük bir sarsıntı olursa, tüm Türkiye’yi etkileyebilir. Bugün İstanbul’un ekonomik gücü, zelzele bölgesini ayağa kaldırmaya yetti. Fakat İstanbul ve Marmara Bölgesi büyük bir zelzeleyle sarsılırsa, Türkiye bu bölgeyi nasıl ayağa kaldıracak? Bu, en büyük sorumuz olmalı. İstanbul’da ve Marmara Bölgesi’nde yaşayan herkesin en değerli gündemi bu olmalı. İstanbul merkezli büyük bir sarsıntı yaşandığında, hepimiz için çok daha büyük bir imtihan başlayacak.